Dijital dünyada bilgiye ulaşmak giderek kolaylaşıyor; fakat tüm bu erişim bolluğu içinde nitekim gereksinim duyulan bilginin bulunması zorlaşıyor. Klasik arama motorları, sabit sorgulara karşılık vermek için tasarlanmış bir periyodun eseri olarak kabul ediliyor. Araştırmalarsa kullanıcıların süratli, akışkan ve ilham veren bir tecrübe arayışında olduğunu, bunun da “içerik odaklı keşif” bölümünü başlattığını gösteriyor. TikTok’un araştırma sonuçlarına nazaran TikTok’ta kullanıcılarının sırf yüzde 20’si uygulamayı açtıktan sonraki birinci 30 saniyede arama yapıyor ve bu da kullanıcıların birçoklarının sabit bir arayışta olmadığını gösteriyor.
Aramaların yüzde 84’ü keşfetmeye yönelik
TikTok’un araştırmasına nazaran içerik odaklı keşif, insanlara ne aradıklarını tam olarak bilmedikleri fakat yeni şeyler keşfetmeye açık oldukları noktada yeni bir tecrübe sunuyor. Bu çeşit bir keşif tecrübesinin, günümüz karar alma biçimleriyle çok daha uyumlu olduğu düşünülüyor. Araştırma, içerik odaklı platformlardaki aramaların yüzde 84’ünün keşif yahut kıymetlendirme maksatlı olduğunu gösteriyor. Bu oran, klâsik arama motorlarında sırf yüzde 68 olarak ölçülüyor. Kullanıcıların bu keşifleri hangi motivasyonla yaptığına bakıldığındaysa yüzde 82 üzere geniş bir kısmın içerik odaklı platformlara bir fikir, tecrübe yahut eserle ilgili ilham aramak için geldiği dikkat çekiyor. Her 2 bireyden 1’i bu seyahatte yeni bir eser keşfediyor. Keşfedenler, bir seyahat planlama, bir restoran deneme ya da alışveriş yapma üzere hareketleri gerçekleştirme konusunda 2.6 kat daha fazla istekli oluyor [3]. Tüm bunlar, bu keşif anlayışının sırf farklı bir arama biçimi değil tıpkı vakitte daha tesirli bir model olduğuna işaret ediyor.
İçerik, aramadan daha fazla tesir yaratıyor
İçerik odaklı keşif modeli, kullanıcıların sadece bildiklerini aramakla kalmayıp, içerikler aracılığıyla sürprizli keşifler yaşamasına imkan tanıyor; böylelikle merak uyandıran fikirler, yeni trendler ve ilham verici eserlerle karşılaşarak pasif anlarını manalı keşiflere dönüştürüyor. TikTok’un araştırmalarına nazaran etkileşimli ve eğlenceli bir yapıya sahip olan bu platformlar, klasik arama motorlarına nazaran 2 kat daha eğlenceli ve 1.4 kat daha alakalı içerikler sunarak bilgiyi daha kolay sindirilebilir ve keyifli hale getiriyor [2]. Algoritmik alaka sayesinde, içerikler sırf yazılan sözlere değil, kullanıcıların davranışlarına, ilgi alanlarına ve etkileşim kalıplarına nazaran şekilleniyor; bu da sonuçların kullanıcı gereksinimleriyle yüzde 30 daha fazla örtüşmesini sağlıyor [3]. Ayrıyeten, gerçek dünya tesiri de dikkat çekiyor: Güvenilen içerik üreticilerinin içerikleri bir arkadaş önerisi üzere algılandığı için, bu içerikler 2.6 kat daha fazla aksiyona geçirici güce sahip oluyor [3][4]. Keşif tecrübesi artık yalnızca kişisel bir süreç değil; topluluk odaklı bağlam içerisinde, yorumlar, reaksiyonlar ve kültürel sohbetlerle şekilleniyor ve bu da ne aradığımızı ve nasıl karar verdiğimizi derinden etkiliyor [1]. Bu davranış biçimi birebir vakitte alışkanlık haline gelen ilham sunuyor; TikTok datalarına nazaran kullanıcıların yarısı, nizamlı olarak platforma dönerek yeni eserler, fikirler ve teklifler keşfediyor [1]. Tüm bu datalar, içerik odaklı keşif modelinin kullanıcı niyetini beklemeden onu tetiklediğini, şekillendirdiğini ve harekete dönüştürdüğünü açıkça ortaya koyuyor.
Her kesimde farklılaşan keşif davranışları
İçerik öncelikli keşiflerin, farklı dallardaki insanların fikir ve davranışlarına ahenk sağlayabilmesi, en değerli avantajı olarak kabul ediliyor. Bu açıdan her dalın, her ilgi alanının kendine mahsus bir keşif dinamiği bulunuyor. Eğlence kesiminde kullanıcılar kültürel anlara ve tanınan içeriklere odaklanıyor, sinema sahneleri yahut trend görüntüler arıyor. Otomotivde marka bilinirliği ve imaj ön planda kalırken kullanıcılar, model ve özellikler için marka bazlı aramalara yöneliyor. E-ticaretteyse ilham verici ve genel temalı aramalar (yaz kombinleri, bakım önerileri) vakitle daha öznel ve eser odaklı hale geliyor. Seyahate bakıldığındaysa Kullanıcıların otel ya da uçuş aramak yerine, besbelli içeriklerle destinasyonları keşfetmeyi ve deneyimlemeyi tercih ettiği görülüyor. Tüm bunlar, tek bir formülle herkese hitap etmenin mümkün olmadığına ve keşfin, bağlama ve hislere nazaran şekillendiğine işaret ediyor.
Markalar için yeni bir niyet biçimi
Geleceğin sorusu “Arama mı keşif mi?” yerine markaların kritik tesir anlarında sadece bulunabilir olmakla yetinip yetinmeyecekleri haline geliyor. İçerik odaklı keşif, markalara sırf görünür olma fırsatı sunmuyor; kullanıcıların karar süreçlerini yönlendirme gücü veriyor. Yanlışsız stratejiyle markalar, sırf arama sonuçlarında yer almakla kalmaz, insanların bir sonraki aramasının ilham kaynağı haline gelir. Bu değişimi erken benimseyen markalar sadece rekabette öne çıkmakla kalmayıp tüketici seyahatinin her evresinde gerçek tesir yaratacak.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı