Kemal Kılıçdaroğlu‘nun partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamadaki üslubuna değinen Prof. Dr. Murat Somer, “14 Mayıs ile 28 Mayıs arasında Kılıçdaroğlu’nun üslubunda bir değişiklik oldu ancak bunun dengelenmesi gerekiyordu. Bunun çok keskin bir dönüş olmaması siyasette tavsiye edilen bir şeydir. Çünkü size oy vermemiş olanları kazanırken kendi tabanınızı yabancılaştırmanız mümkün. Bugünkü açıklamasında da kendisine yönelen eleştirilere tatminkâr yanıtlar vermeliydi. Hem sözle hem de eylemle” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yine partisinin haftalık grup toplantısında yandaş Yeni Şafak gazetesinin kendisi aleyhine haberleri için Facebook’a 3 milyon liralık reklam verdiğini söylemişti. Kılıçdaroğlu’nun “Elimde tüm veriler var, dava açacağım ama Yeni Şafak Gazetesi’nin ne mal olduğunu tüm Türkiye’nin bilmesini istedim” sözlerinin ardından Yeni Şafak Gazetesi’nden “3 değil 5 milyon harcadık” yanıtı gelmişti.
“DOĞRU ÜSLUP TUTTURULAMADI”
Kılıçdaroğlu’nun Yeni Şafak gazetesine yönelik sözlerini eleştiren Somer, “Burada Kılıçdaroğlu ve ekibi tarafından doğru bir üslup tutturulduğunu düşünmüyorum. Ağır demokrasi sorunları yaşayan bir ülke olduğumuz için, ve hiçbir hukuk normu ile kendini bağlı görmeyen bir iktidar gücü olduğunda, toplum olarak da kutuplaştığımız için şöyle bir inanış var: Böyle bir toplumda siyasetçi kibar ve seviyeli bir üslupla başarılı olamaz. Bunun haklı bir tarafı var çünkü gücün kazandığı bir toplum haline getirildik. Ancak eleştirdiğiniz tarafın üslubuna yakın bir üslup kullandığınızda haklılığınızı kaybediyorsunuz. Güçlü olmakla seviyeyi düşürmek arasında büyük bir ayrım var. Elbette medya eleştirilebilir, iktidar medyası diye bir olay var. Ancak iktidarın kullandığı terminolojiyi kullandığınız zaman olmuyor” şeklinde konuştu.
“BAZI YANITLARI HEMEN VERMEK GEREKİYOR”
Seçim sonuçlarını değerlendirirken metodik hatalar yapıldığını ifade eden Somer, “Kaybedilmiş bir seçim var. Kılıçdaroğlu çok mücadele etti bu hakkı zaman zaman teslim edilmedi. Ancak eleştirilere karşı tarafı suçlayarak yanıt vermek iktidarın yıllardır kullandığı bir taktikti. Bütün muhalefet partilerinin yönetiminin yanıtlaması gereken son derece meşru sorular var. İkna edici, tatminkâr yanıtlar verilmesi gerekiyor. Seçmeni yeniden heyecanlandırmak için yeterli adım atılmıyor hatta geç atılıyor. Seçmenler arasında bir güvensizlik oluştu, liderlik toplumun da bir adım önünde olabilmek ve bazı yanıtları hemen vermek gerekiyor. Seçimden sonraki yenilgi duygusu yaşanmamalıydı. Bu da planlanmalıydı. Toplumun ümidini yitirdiği anlarda bile lider o ümidi ayağa kaldırandır” dedi.
“CHP ÖRGÜT İŞİNİ ÇÖZEMİYOR”
“Neden muhalefet parti örgütleri kırsal bölgelerde, seçimden 1-2 sene önce kendilerini anlatmadı, organik bir ilişki kurmadı?” diyen Somer şöyle devam etti:
“Onların iktidarı ve geleceği nasıl gördüklerini anlayamadı. Örgütü kurmak, yönlendirmek ve gerektiğinde yenilemek de liderlere düşüyor. Seçim döneminde yapılan doğruların yanında pek çok hata da yapıldı. Muhalefet kazanmış olsaydı şimdi sadece o doğrular konuşulacaktı, muhalefet kaybetti ve her şey yanlışmış gibi konuşuluyor. Muhalefet çok farklı stratejiler denedi bence doğru şeyler de yaptı. Ama değişmeyen şeyler var, örgüt meselesini muhalefet ve CHP çözemiyor. Örgüt çok önemli, her bölgede kırda da kentte de oradaki halkın içinden çıkmış organik ve aktif çalışan bir örgüte sahip olması lazım. Seçimden altı ay önce danışmanlar ve siyaset uzmanlarıyla tartışmak yeterli değil.”