Aksaray Üniversitesi Sabire Yazıcı Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğrencisi Mine Nur Uysal, 3 Aralık’ta arkadaşı İrem Koyuncu ile marketten alışveriş yaptıktan sonra yurda gitmek için yoluna karşısına geçmek isterken Gencay Kavlak yönetimindeki (23) 06 KFT 11 plakalı otomobilin çarpması sonucu yaşamını yitirdi.
Otomobili son anda fark eden İrem Koyuncu ise geri çekilerek kurtuldu. Mine Nur’u çarptıktan sonra 90 metre sürüklediği belirlenen sürücü Kavlak, sevk edildiği mahkemece tutuklandı. Kaza anında cep telefonunda babası Halil Uysal ile konuşan Mine Nur’un, sınavların ardından hafta sonu memleketi Burdur’a gitmeyi planladığı, bunun için para istediği belirtildi.
PAZARDA SEBZE SATIYORMUŞ
Azmi Milli Sanayi ve Bilim Müzesi Sorumlusu, tarihçi- yazar Dr. Mustafa Fırat Gül, Mine Nur’un mezun olup bir an önce atanmak istediğini söyledi. Gül, “Mine Nur Uysal, Burdur’da, semt pazarında sebze satarken Prof. Dr. Ali Sarıkoyuncu hocamız ile tanışıyor ve hocamıza Aksaray Üniversitesi Tarih Bölümü’nü kazandığını söylüyor. Ali Sarıkoyuncu hocam da beni aradı, Burdur’da, pazarda, çok gariban bir çocuk ile tanıştım. Ondan alışveriş yaptım. Aksaray Üniversitesi Tarih Bölümü’nü kazanmış’ diyerek Mine ile ilgilenmemi istedi. Ben de ‘Tamam hocam, telefonumu verin ilgilenirim’ dedim. Sonra öğrenci belgesi ile bilgilerini gönderdi. Biz de Kredi Yurtlar Kurumu’ndaki tanıdık arkadaşlara söyledik. Onlar da yardımcı oldu ve Mine’yi yurda yerleştirdik” diye konuştu.
“ONLARA YÜK OLMAMAM LAZIM DERDİ”
Mine Nur ile yüz yüze tanıştığını da anlatan Gül, “Burdur’dan Aksaray’a ilk geldiğinde terminalde eşyaları bir yere koyup, hemen benim ile tanışmaya geldi. ‘Babam ile annemin selamı var’ dedi. Yemek yiyip, sohbet ettik. Tarih öğrencisi olduğu için aklına takılan bir şey oldu mu, arayıp sorar ve ziyaretime gelirdi.
Hayatın gerçeklerinin farkında olan birisiydi. ‘Babam ile annem çok fakir, benim onlara yük olmamam lazım. Tarih öğrencilerinin mezun olanları atanamıyor. Vakit kaybetmeden, bir an önce memur olmalıyım ve atanmalıyım” diyordu. Ben de onun gayretini ve başarısını takdir ediyordum. Kitap günlerinde kazadan kurtulan kız arkadaşı İrem ile gelmişti. İrem ile ders çalıştığını, kitap günlerine de söyleşi dinlemeye geldiklerini söylemişti. Beni bir gün aradığında KPSS’ye çalıştığını, fakat tarlada çalışmaktan belinin çok ağrıdığını söyledi. Çok üzülmüştüm. Birkaç gün önce de Mine Nur ve İrem’le çarşıda karşılaştık. Ben de belinin rahatsızlığı nedeniyle doktora gidip, gitmediğini sordum. O da ‘Annem ve babamın selamı var’ diyerek beni geçiştirdi” dedi.
“KPSS’DEN İYİ PUAN ALMAK İÇİN ISRARLIYDI”
Kazayı duyunca çok üzüldüğünü belirten Gül, “En son geçtiğimiz perşembe günü bana mesaj attı. Mesajında kütüphanelerin dolu olduğunu, ders çalışmak için yer aradığını söyledi ve benden yardım istedi. KPSS’den iyi puan almak için ısrarlıydı. Anne ve babasını düşünen, gereksiz bir kuruş dahi harcamayan, tam bir Anadolu kızıydı ve hedefleri olan birisiydi. 3 kız evladı olan bir baba olarak çok üzgünüm. Onun babasının, annesinin ve ailesinin nasıl bir acı yaşadığını bilemem ama tahmin edebiliyorum. Gerçekten çok zor. Umarım bu son olur. Normal bir trafik kazası gibi değil de 90 metre sürüklendiğini okudum. Gerçekten çok üzücü, inşallah başka birinin başına böyle üzücü bir durum gelmez” diye konuştu.