Kozan‘da yaşayan 70 yaşındaki emekli öğretmen Mehmet Yalçıntaş kentte lüks dairelerin bulunduğu Karacaoğlan Mahallesi’nde arazisi karşılığında ev, iş yeri ve milyonlar teklif edilmesine rağmen çevredeki lüks evlere ve binalara aldırmadan üretimden vazgeçmiyor.
class=’medyanet-inline-adv’>
Atalarından kalma arazileri olduğunu ve her birine binbir emekle baktığını kaydeden Mehmet Yalçıntaş toprak ve üretimin bina yapmak için verilen paradan daha değerli olduğunu kaydederek, devletin de üreticiyi desteklemesini, yeni neslin çalışkan olması gerektiğinin altını çizdi.
Kent merkezinde lüks binaların arasında 6,5 dönüm tarlasını traktörü ile süren Mehmet Yalçıntaş toprağın değerine dikkat çekerek, “Genelde buğday ekiyorum. Önceden portakal bahçesiydi. Apartmanlar olunca su sorunu oldu. Şimdi buğday ekiyorum. Arsaya daire, iş yeri teklif ediyorlar ama benim yanımda toprak her şeyden değerli. Bu dede mesleği. Gençler topraktan uzak kalmasınlar. Şimdiki gençler maalesef yok. 2 mühendis oğlum var onları traktöre bindiremiyorum. Böyle böyle tarımdan memleketimiz uzaklaşıyor” dedi.
class=’medyanet-inline-adv’>
“Buralar hep tarla ve portakal bahçesiydi” diyen Yalçıntaş, “Başka arsam var onları da ekiyorum. Geçen yıl kuraklık nedeniyle verim olmadı, daha önceleri gayet güzeldi. Bu sene mısır, buğday, arpa hiçbiri para etmedi benim portakal bahçemde var. Çiftçilere destek gerek. Ben bunu traktörü yıllık 350 bin TL taksitle aldım. Tarımda teknolojiye ayak uydurmak zorundayız. Bu durumda tüm çiftçiler gibi sıkıntıdayız. Dışarıdan taşıma suyla değirmen dönmez. Gelen ürün de bizim topraklarımızdaki gibi kaliteli değil” ifadelerini kullandı.
“GENÇLERİN ÇALIŞKAN OLMASINI İSTERİM”
Yalçıntaş, “Ben gece 3’te kalkar öküz ile zeytini sürerdim, saat 11’de okula giderdim. Benim çocukluğum böyle çalışarak geçti ve okudum öğretmen oldum. Maalesef şimdiki gençler benim evlatlarım da dahil yeni neslin topraktan vazgeçmeden, çalışkan olmasını istiyorum. Devletimizin toprağa daha çok teşvik vermesini isterim” diye konuştu.