İzmir Büyükşehir Belediyesi Doğal Hayat Parkı tabiatta kuşağı tükenme tehdidi altındaki birçok canlı çeşidine konut sahipliği yapıyor. Bunlardan biri de dev cüsseleriyle tanınan Asya filleri. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin parkta misyon yapan uzman işçisi, bilhassa ayak bakımı hayati ehemmiyet taşıyan filler için özel bir program uyguluyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Doğal Hayat Parkı, etrafın korunması ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliği kapsamında yürüttüğü çalışmalarla dikkat çekiyor. Park, Türkiye’nin tek fil ailesine konut sahipliği yapıyor ve jenerasyonu tehdit altındaki Asya fillerinin sağlıklı ve inançlı hayat sürdürebilmeleri için özel bakım programları uyguluyor. Beş bireyden oluşan Asya fili ailesi; baba Winner, anne Begümcan ve yavruları İzmir, Deniz ve Ege’den oluşuyor. Parkta uygulanan özel bakım programları, bilhassa hayati kıymete sahip ayak bakımıyla öne çıkıyor.
Haftada iki defa ayak kontrolü
Fillerin sayısı dünya genelinde her geçen gün azalıyor; 100 yıl evvel doğal hayatta yaklaşık 200 bin olan fil sayısı, günümüzde yaklaşık 50 bine düşmüş durumda. Muhafaza altındaki filler için düzgün bakım, hijyen ve beslenme şartlarının sağlanması büyük ehemmiyet taşıyor. Doğal Hayat Parkı’ndaki Asya fillerinin ayakları, haftada iki sefer tertipli olarak denetim ediliyor. Ayak tabanındaki küçük çatlaklar, taş, çivi yahut gibisi yabancı cisimlerin batması filler için hayati risk oluşturabiliyor. Bu nedenle hijyen ve periyodik bakım vazgeçilmez bir uygulama olarak yürütülüyor. Parkta bulunan 23 yaşındaki erkek fil Winner ve öteki aile üyeleri, yaklaşık 5 tonluk beden tartıları nedeniyle ayak tabanlarında oluşabilecek çatlaklar ve enfeksiyonlara karşı tertipli olarak bakım görüyor.
Geçmişteki acı tecrübe bugünkü bakımın temeli oldu
İzmir’in simge fili Pak Bahadır’ın geçmişte yaşadığı sıhhat problemlerinin, bugünkü bakım anlayışının temelini oluşturduğunu tabir eden İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Dairesi Başkanlığı Doğal Hayat Parkı Şube Müdürü Biyolog Serkan Eğrilmez, Pak Bahadır’ın ömrünün yaklaşık 50 yılını beton taban üzerinde geçirdiğini hatırlattı. O periyot kâfi bilgi ve imkanların bulunmaması nedeniyle ayaklarında oluşan çatlakların vakitle önemli yaralara dönüştüğünü söyleyen Eğrilmez, bu durumun hayvanın hareket kabiliyetini kısıtladığını ve vefatına giden süreci başlattığını aktardı. Pak Bahadır’ın kaybından bir yıl sonra, Begümcan’a arkadaş olması maksadıyla Winner’ın İzmir Doğal Hayat Parkı’na getirildiğini belirten Eğrilmez, “Bu tecrübe bize filler için ayak bakımının ne kadar hayati olduğunu acı bir biçimde gösterdi. Bakım süreçleri artık bilimsel kriterler doğrultusunda nizamlı olarak yürütülüyor. Ayrıyeten barınak yerleri doğal yapıya uygun hâle getirildi” diye konuştu.
Güvene dayalı sabır gerektiren bir süreç
Fillerin toplumsal ve zeki hayvanlar olduğuna dikkat çeken Eğrilmez, bakım sürecinin güven ilişkisi üzerine kurulu olduğunu vurguladı. Veteriner tabipler, teknikerler ve bakıcıların fillere şefkatle yaklaştığını belirten Eğrilmez, “Filler koşullandırılarak ayaklarını bakım penceresinden uzatıyor. Koku, ses ve görsel temasla bakıcılarına güveniyorlar. Bu süreç sabır, tecrübe ve süreklilik gerektiriyor” dedi. Bakım eğitiminin aile içinde de yayıldığını söz eden Eğrilmez, “Begümcan ve Winner ile başlattığımız bu süreci gören İzmir, kendi isteğiyle ayağını uzatmaya başladı. Akabinde kardeşi Deniz’e de bunu öğretti. Bu, filler ortasında abladan kardeşe; bizim tarafımızda ise usta-çırak bağıyla devam eden bir süreç” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı