İlhan Selçuk, Türk basınının en değerli kalemlerindendi. Cumhuriyet gazetesindeki “Pencere”sinden okurlarına yıllarca ışık oldu. Son nefesine kadar Atatürk’ün devrimlerinden, tam bağımsız, laik cumhuriyet çizgisinden ayrılmayan ve bugün yazılarıyla hâlâ kamuoyunu aydınlatan İlhan Selçuk, 21 Haziran 2010’da aramızdan ayrıldı. Gazetemizde “Söz Çizginin” köşesinde okurlarıyla buluşan, “Abdülcanbaz” karakterinin yaratıcısı, çizerlerin duayeni Turhan Selçuk da aynı yıl 11 Mart’ta yaşamını yitirdi.
(Sertaç Eş, Işık Kansu, Arif Yoldaş Altıok, Aslı Selçuk ve Mustafa Balbay, İlhan-Turhan Selçuk kardeşlerin gömütlerine gül koydu.)
OKURLARI DA ANMADAYDI
Cumhuriyetin yılmaz savunucuları, Aydınlanma bilgeleri, yazının ve çizginin ustaları İlhan Selçuk ve Turhan Selçuk kardeşler, aramızdan ayrılışlarının 13. yılında dün Nevşehir Hacıbektaş’ta anıldı. Çilehane’deki gömütleri başında gerçekleştirilen anmaya Turhan Selçuk’un kızı Aslı Selçuk, Cumhuriyet Vakfı Genel Sekreteri Işık Kansu, yazarımız Mustafa Balbay, Ankara Temsilcimiz Sertaç Eş, Hacıbektaş Belediye Başkanı Arif Yoldaş Altıok, Veteriner Hekimler Derneği Genel Sekreteri Mücteba Binici, Ankara Cumhuriyet Okurları (CUMOK) ile Dönem Sözcüsü Nejdet Özer, TEMA Ankara Temsilcisi Nevzat Özer, avukat İsmail Sami Çakmak, CHP Hacıbektaş İlçe Başkanı Şenol Atanur Taşdemir, HEKDER Genel Başkanı Esen Aşçı, Selçuk kardeşlerin sevenleri ve okurlarımız katıldı. Anma programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
(Işık Kansu)
‘CUMHURİYET İŞGAL EDİLEMEZ’
Işık Kansu anmada yaptığı konuşmada, İlhan Selçuk’tan alıntı yaparak “İlhan Selçuk’a göre yeryüzünde Türkiye Cumhuriyeti gibi bir başkası yoktur. Atatürk’ün Türkiye’si dünyada tektir. Bunu alaya almak isteyen geniş bir akım vardır. Bu akım büyük bir yalanın parçasıdır. Yine İlhan Selçuk’a göre Aydınlanma dönemi, Batı’nın tek erdemidir. İnsan Hakları Bildirisi’ne uzun sürelerde ulaşılmıştır. Aydınlık sanatçılarıyla, bilim adamlarıyla, ressamlarıyla, bestecileriyle, gazetecileriyle var olacaktır” dedi.
Cumhuriyet Devrimi’nin Aydınlanma ve bağımsızlaşma atılımı olduğunu vurgulayan Kansu, “Cumhuriyet gazetesi de o Aydınlanma, özgürleşme, bağımsızlaşmanın sözcü ve sürdürücüsüdür. İlhan ve Turhan Selçuk kardeşler, bizim yolumuzu aydınlatan, ışıklandıran önderlerimizdir. Bıraktıkları kalıtı sürdürmek, her türlü engele, saldırıya, yasağa, baskıya, Atatürk’ün yadigârı olan gazetemize yönelen sinsi çökme girişimlerine karşı göğüs germek, Cumhuriyetçilerin ödevi ve görevidir. Cumhuriyet gazetesi bir Kuvayı Milliye kurumudur; işgal edilemez, boyun eğdirilemez, satılamaz, satın alınamaz. İlhan Selçuk’un dediği gibi hepimizin bunun bilincine erişmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
(Aslı Selçuk)
‘TÜRKİYE’Yİ ÇOK SEVDİLER’
Turhan Selçuk’un kızı Aslı Selçuk konuşmasında, “Turhan Selçuk ve İlhan Selçuk, geçmişi, günümüzü, geleceği, tüm zamanları yansıtıyorlar. Babamın karikatürleri, amcamın yazıları hep güncel; güncel kalmayı sürdürecekler. İkisi de mesleklerinde öylesine benzersiz ve özgün bir noktaya ulaştılar ki köşe yazılarının, karikatürlerinin altında imzaları olmasa da okurları onları hemen tanır” dedi.
Zamanın ötesindeki eserlerinin gelecek kuşaklara ulaştığını vurgulayan Selçuk, İlhan ve Turhan Selçuk kardeşlerin Türkiye’nin politik, ekonomik, sosyal, kültürel yapısını sorgulayan yazılar yazdıklarını, karikatürler çizdiklerini söyledi. Selçuk, “Cumhuriyetin içine doğmak, kuruluşunu izlemek, Atatürk sevgisi onların yetişmelerinde çok etkili oldu. Araştırmacıydılar, üretkendiler, gözlem ve analiz yetenekleri çok güçlüydü. Türkiye’yi çok sevdiler, politik mücadelelerini kesintisiz sürdürdüler. Adaletsizliğe, haksızlığa, sömürüye karşı durdular. Düşüncelerinden, ilkelerinden hiçbir zaman ödün vermediler. Yazılarında, karikatürlerinde, kitaplarında, yaşamayı, bize, genç nesillere yol göstermeyi sürdürüyorlar. Onları çok özlüyorum” dedi.
(Arif Yoldaş Altıok)
‘BİZE IŞIK OLDULAR’
Hacıbektaş Belediye Başkanı Arif Yoldaş Altıok, Selçuk kardeşlerin Cumhuriyet değerlerinin yılmaz savunucuları olduğunu vurguladı. Kuvayı Milliye’nin mücadelesini okuyarak büyüdüklerini belirten Altıok, “Cumhuriyet değerlerine, Atatürk inkılaplarına her zamankinden daha fazla sahip çıkacağız. Ülkemizi hak ettiği yere getirmek için mücadele edeceğiz. Moralimiz bozuk ama bu ülke ne mücadeleler verdi, buna hakkımız yok” dedi.
İlhan ve Turhan Selçuk kardeşler için ne dense eksik kalacağını kaydeden Altıok, “Yıllarca mücadele ettiler. Cumhuriyet değerlerine, Cumhuriyet gazetesine, Atatürk inlıkaplarına sahip çıktılar, bizlere ışık oldular. Onları ebedi istirahatlarında misafir etmekten onur ve gurur duyuyoruz. Onları hiçbir zaman unutturmayacağız. Onlarla manevi olarak yol yürümeye devam edeceğiz” diye konuştu.
(Mustafa Balbay)
‘OKURLARIMIZLA DİMDİK AYAKTAYIZ’
Yazarımız Mustafa Balbay, Selçuk kardeşlerin pes etmeyen iradeleri olduğunu kaydederek İlhan Selçuk’un “Bir insan heyecanları kadar gençtir” sözüne işaret etti. Balbay, “Bu anlamda hepimiz genciz çünkü hepimizin heyecanları var. Cumhuriyetin 100. yıl kutlamasını bambaşka bir yönetimde yapmayı isterdik ama bu hayalimizden milim pes etmedik. Atatürk’ün doğumunun yüzüncü yılı Kenan Evren döneminde kutlandı. Ama biz Atatürk’ün doğumunu Kenan Evren’le değil, yüreğimizle ve inancımızla kutladık. Cumhuriyetin yüzüncü yılını, İlhan ve Turhan Selçuk aydınlanmasıyla, bütün bu topraklarda geleceğe yürüyen, yaşamını bu topraklar için feda eden, üretimini bu topraklara veren büyüklerimizle birlikte kutlayacağız. Anadolu’nun güneşi sadece gökyüzünde değil, aynı zamanda toprağındadır, Hacıbektaş’tadır” diye konuştu.
Cumhuriyet gazetesinin, adını Atatürk’ün koymasıyla, Yunus Nadi’yle başladığını ve Nadir Nadi’nin büyüttüğünü kaydeden Balbay, “İlhan Selçuk kurumsallaştırdı. Bugün de Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun, Genel Sekreteri Işık Kansu, vakıf üyeleri, yöneticileri, çalışanları ve gerçek sahibi okurlarıyla birlikte dimdik ayaktayız. Cumhuriyet gazetesi kir, kin tutmaz. Cumhuriyet gazetesine bugüne kadar atılmadık çamur kalmadı. Ahmet Taner Kışlalı’nın dediği gibi ‘Çamur at izi kalmaz’ bile Cumhuriyet’te” ifadelerini kullandı.
‘HESAP VERMEYE GELDİK’
Ankara CUMOK Dönem Sözcüsü Nejdet Özer, anmaları anlamak olarak gördüklerini vurgulayarak “Aslında İlhan ve Turhan abiye, yaptıklarımızı ve yapamadıklarımızı hesap vermeye geldik” dedi. Özer, “Gazetemiz zor günlerden geçiyor. Cumhuriyet tarihi boyunca her türlü zorluğun üstesinden gelmiştir. Birinci görevimiz CUMOK olarak gazeteyi daha çok okunur kılmak, Anadolu’nun ücra köşelerine götürmek ve okunurluğunu sağlamak. Bunu kendimize görev sayıyoruz, yurttaşlık sorumluluğu görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Ankara CUMOK, Hacıbektaş’taki anmaya gelenlere İlhan Selçuk’un Ziverbey Köşkü kitabını armağan etti. Tören lokma ikramıyla son buldu.
Fotoğraflar: Necati Savaş