Altun: Gazze’deki zulüm artık soykırıma dönüştü
Fahrettin Altun’dan Küresel Medyaya Çağrı: “Gazze’de Zulüm Soykırıma Dönüştü”
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Asya Yayıncılar Birliği Haber Grubu Toplantısı ve Küresel Haber Forumu’na katılarak gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında özellikle Gazze’de yaşanan insanlık dramına vurgu yapan Altun, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarının artık bir soykırım boyutuna ulaştığını ifade etti.
“Filistin Halkının Çığlığı Artık Duyulmalı”
Altun, konuşmasında dünyanın gözleri önünde yaşanan Gazze trajedisinin artık sadece bir zulüm değil, doğrudan bir soykırım halini aldığını söyledi. “Savaşın ortasında masum çocukların can verdiği bir ortamda, gazetecilerin gördüğü ve bildiği hakikati dünyaya duyurma sorumluluğu vardır,” diyen Altun, medyanın bu süreçte adil ve vicdani bir duruş sergilemesi gerektiğini belirtti.
“Küresel Medyada Temsil Adaleti Şart”
Altun’a göre, günümüz küresel medya düzeninin en büyük problemlerinden biri, farklı toplumların ve halkların adil biçimde temsil edilmemesi. Asya Pasifik Yayın Birliği’nin 4 milyar insana ulaşarak bu eksikliği gidermede kritik bir rol üstlenebileceğini ifade eden Altun, uluslararası iş birliklerinin artırılması gerektiğini vurguladı.
“Algoritma Diktatörlüğü Adaleti Engelliyor”
İletişim Başkanı, dijital medya düzeninde yükselen bir başka tehdidin ise “algoritma diktatörlüğü” olduğunu söyledi. Sosyal medya platformlarının içeriklerini, belli bir ideolojik veya politik doğrultuda yönlendirmesiyle oluşan bu durumun, adaletsiz medya düzenini daha da derinleştirdiğini ifade etti. “Güdümlü içeriklerle toplumlar yönlendiriliyor, sesi kısılanlara ses olmak artık bir zorunluluktur,” diyerek medyanın hakikatle bağını korumasının önemine dikkat çekti.
“Gazeteciliğin Pusulası Hakikat Olmalıdır”
Konuşmasının sonunda Altun, “Bir gazetecinin pusulası her koşulda hakikat olmalıdır. Hangi milletten, inançtan ya da medya grubundan olursa olsun, temel görev hakikati savunmaktır,” dedi. Bu çağrısı, yalnızca gazetecilere değil, küresel medya yapısının tamamına yönelik güçlü bir mesaj olarak öne çıktı.
