İzmir Ticaret Odası(İZTO) Meclisi haziran ayı olağan toplantısında yönetim kurulu başkanı Mahmut Özgener, yaşanan vize sorunun kendilerine büyük engel olduğunu ifade ederek, asgari ücretteki artış sonrası işverene verilen desteğin güncellenmesini talep etti.
Yeni açıklanacak ekonomi programdan beklentilerini aktararak sözlerine başlayan Mahmut Özgener, “Önerimiz; tutarlılığı yüksek ve bütüncül politikalarla faiz artış maliyetinin en aza indirilmesi yönünde. Enflasyonun ve cari açığın azaltılması konusunda ne kadar hızlı ve ciddi adımlar atılırsa, büyümedeki maliyetin o kadar azalacağını öngörüyoruz. Faizin ne kadar yükseleceğine bağlı olarak kurda da bir dengelenme muhakkak oluşacaktır. Yapılması gereken miktarda bir faiz ayarlaması piyasanın güvenini sağlayacak ve maliyetleri azaltacaktır. Bu vesileyle, faiz artışın yanı sıra, reel sektörü ve makroekonomik istikrarı desteklemesini beklediğimiz yeni dönem ekonomi politikalarına ilişkin önerilerimizi ve beklentilerimizi de aktarmak istiyorum” diye konuştu.
“VERGİLER DÜZENLENMELİ”
Kayıtdışılığının azaltılması için gerekli adımların atılması gerektiğini aktaran Özgener, “Vergi Reformu’nun hayata geçirilmesi ile doğrudan ve dolaylı vergilerin oranlarının günün koşullarına ve ekonomik gerçeklere uygun olarak yeniden düzenlenmesinin gerekli olduğunu düşünüyoruz. Kayıtdışılığın azaltılması ve vergilendirilmeyen ekonomik faaliyetlerin kapsam içine alınması, bütçe açıkları ve ekonomik dengeler açısından olumlu etkiler yaratacaktır. Ayrıca açıklanacak Program kapsamında; ülkemizin artan döviz ihtiyacı nedeniyle ekonominin dinamikleri arasında sürükleyici güçlerden olan ve ülkemize döviz geliri getiren turizm, ihracat ve doğrudan yabancı yatırımlara ağırlık veren çalışmalara hız verilmesini bekliyoruz. Özellikle KOBİ’lere yönelik desteklerin daha ulaşılabilir olmasının ve firmaların öz sermayelerini destekleyici teşviklerin oluşturulmasının rekabet güçlerini destekleyeceğine inanıyoruz. Ülkemizde gereksiz harcama alışkanlıklarının doğru yönlendirilmesiyle, vatandaşın tasarruf eğilimini artırmak; sürdürülebilir bir ekonomi yönetiminin sağlanması adına yaşamsal önem taşıyor. Bu nedenle; yüksek katma değer yaratma potansiyeli olan e-ihracat, hizmet ihracatı, oyun, finansal teknolojiler, yazılım gibi inovasyon ve girişimcilik çalışmalarına verilen değerin ve desteğin Yeni Program ile daha da artırılması gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“ASGARİ ÜCRET DESTEĞİ GÜNCELLENMELİ”
Asgari ücretin net 11 bin 402 TL olarak açıklandığını hatırlatan Özgener, “Öncelikle enflasyonun ücretli kesim üzerinde yarattığı olumsuzlukların giderilmesi, alım gücünün artırılması, işgücünün milli gelirden aldığı payın artması ve çalışanlarımızın refah düzeyinin yükseltilmesi amacıyla yapılan iyileştirmeyi memnuniyetle karşılıyoruz. Öte yandan, işveren üzerindeki maliyetlerin azaltılması için, asgari ücret desteğinin güncellenerek yukarıya çekilmesini ve asgari ücrete kadar olan tutardan vergi alınmaması uygulamasının devam edecek olmasını da olumlu değerlendiriyoruz. Yanısıra, asgari ücret artışına paralel olarak, gelir vergisi dilimlerinin yeniden düzenlenmesinin önemine de dikkat çekmek istiyorum. Düşük ücretli kesimin geçim koşullarını iyileştirmeye yönelik adımlar atılırken, diğer yandan enflasyonla mücadele ve cari açığın azaltılması yönünde açıklanan güçlü ve kararlı duruşu destekliyoruz. Bunun yanında; reel sektörün rekabetçiliğinin korunması en az refah seviyesinin artırılması kadar önemli. Kamu mali dengesi gözetilerek özel sektörün rekabet gücünü güçlendirmesi için yeni düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Rekabet gücünün düşmesi beraberinde istihdamın olumsuz yönde etkilenmesinin önlenmesi, önümüzdeki dönemde en çok dikkat edilmesi gereken hususların başında gelmelidir. Bu düzenlemeler, ekonomideki tüm paydaşlar gözetilerek yapıldığı taktirde, çalışan kesimin refah seviyesi yükselirken ülkemizin üretiminin ve rekabet gücünün de artacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.
“VİZE SORUNU TİCARETE ENGEL”
Son dönemde özellikle Avrupa Birliği ülkelerle yaşanan vize sorununa değinen Mahmut Özgener, “Hepinizin bildiği gibi, kentimiz geçmişten beri yoğun bir şekilde dış ticaret yapan, ülkemizin dışarıya açılan en önemli kapılarından biri. İzmir olarak her yıl ithalatımızın üzerinde ihracat yaparak ülkenin dış ticaret açığıyla mücadelesinde önemli bir görev üstleniyoruz. Yakın zamana kadar yurt dışına giderken vize bizler için sadece yerine getirilmesi gereken bir detayken, maalesef son zamanlarda işimizi yapmanın önünde büyük bir engel haline geldi. Schengen vizesi başvurularında aylar sonrasına randevular verilmeye başladı. Pasaportun bekleme süresi uzadı. Buna karşın, ret sayıları arttı ve kısa süreli veya tek girişli vizeler gelmeye başladı. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer Landrut, vizelerde olağan dışı bir durumun olmadığını, vize hizmetinin askıya alınmadığını, 2022 yılında Türkiye’den vize başvurularının üç kat arttığını ve Türkiye’den yapılan vize başvurularının kısıtlanmasına yönelik bir politikalarının olmadığını ifade ediyor. Ancak yaşadığımız durum farklı. Bugün yapılan vize randevusu başvurusuna Eylül’ün ilk haftasına randevu alabilirken, bazı ülkelerde vize randevu sistemi tamamiyle kapalı.Vize alınamadığı için yurt dışı fuar organizasyonlarımıza katılamayan üyelerimiz var. 41. Turizm Seyahat Acenteleri ve Oto Kiralama Grubu Meclis Üyelerimiz vize alamadıkları için yurtdışı turlarını iptal etmek zorunda kalıyorlar. Vize sorunu maalesef büyük ve Türkiye genelinde bir mesele haline gelmiş durumda. Devletimizin en üst organları durumun bilincinde ve en üst düzeyden bu meselenin çözümü için çalışıyorlar. Biz de Ticaret Odası ve TOBB olarak bu işe büyük önem veriyor, konuyu sık sık ülke gündemine taşıyoruz. Umarım yakın zamanda çözülür ve ticaretin önündeki bu büyük engel kalkmış olur” dedi.