TMMOB Şehir Plancıları Odası, 6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen Hatay’ın Antakya ve Defne ilçelerine ilişkin “Yıkım Yaşanan Şehirlerde Planlamanın Analizi” raporunu yayımladı.
Türkiye’de riskli alanların, kentsel dönüşümde sermaye için kullanışlı bir araç haline getirildiğinin belirtildiği raporda, “Ülkemizde kamu yararını önceleyen, yerinde dönüşüm ile kentsel soylulaşmaya yol açamayacak ve şehircilik ilkeleriyle örtüşen bir kentsel dönüşüm anlayışı yoktur” dendi.
Raporda, depremden önce yapılan mikrobölgeleme çalışmaları kapsamında, “bölgenin yerleşme açısından riskler taşıdığı ve mühendislik önlemleri alınarak depremin hasar riskinin azaltılabileceği” belirtildi.
Ancak çalışmaların düzgün yapılmadığı ve yapı inşa sürecinde denetimde eksiklikler nedeniyle kentin depremden ciddi hasar aldığı kaydedildi. 2000 sonrası yapılan yapılarda mevzuat çercevesinde önlemlerin alınmadığına da dikkat çekilerek kentin gelişiminde çok önemli kısıtlamaların getirilmesi gerekmesine karşın kentsel gelişmeyi kontrolsüz teşvik eden kararların alındığı değerlendirmesi yapıldı.
Antakya kent dokusunun dar yollara sahip olması nedeniyle depremden sonraki yıkımlarla toplanma alanlarına erişimin sağlanamadığı aktarıldı.
Kentteki yeşil alanların dağınık olduğu, çoğunluğunun şehrin ortasından geçen Asi Nehri ile dere yataklarının çevresindeki taşkın alanlarda bulunduğu belirtildi. Bu nedenle yeşil alanların güvenli olmadığının vurgulandığı raporda, AFAD toplanma alanlarının da yetersiz olduğu kaydedildi.
Toplanma alanlarının yanı sıra kamusal alanların da depreme karşı hazırlanmadığına dikkat çekildi. Söz konusu yapıların yer seçiminde afet riski açısından sorunlar olduğu ve denetimlerinin düzgün yapılmadığı kaydedildi.