Pamukkale ilçesi 15 Mayıs Mahallesi’nde 21 Mart’ta meydana gelen olayda tartıştığı eşi Barış Selahattin Ener’i (55) bıçakla göğüs ve karın bölgesinden bıçaklayan Emel Ener (35), daha sonra annesini arayarak durumu anlatmıştı. Annesinin ihbarı sonucu adrese gelen sağlık ekiplerinin Selahattin Ener’in yaşamını yitirdiğini belirlemesinin ardından Emel Ener gözaltına alınmıştı.
Devam eden davanın karar duruşmasına sanık Emel Ener, maktul Barış Selahattin Ener’in yakınları, sanık yakınları ve her iki tarafın avukatları hazır bulundu. Yapılan otopside Barış Selahattin Ener’in iki ana damarının ve akciğerinin zarar gördüğü, ölümünün de bu nedenle gerçekleştiği belirlendi. Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede sanık hakkında ‘eşi kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilmiş, takdir ve tahrik indirimleri ile meşru müdafaa hükümlerinin mahkeme heyeti tarafından değerlendirilmesi istenmişti.
“DEFALARCA ŞİDDET GÖRDÜM”
Savcılık mütalaasında elde edilen delillerle suçun sabit olduğunu, sanığın ağırlaştırılmış hapisle cezalandırılmasını istedi. Maktul avukatları ise sanığın suçu tasarlayarak işlediğini ileri sürdü. Savunma yapan sanık Emel Ener, olay günü evden çıkmak istediğini savunarak, “Defalarca şiddet gördüm. Psikolojik baskı gördüm. Eşim alkol tedavisi görüyordu. Sevdiğim için onunla evlenmiştim. Onun için İstanbul’da işimi bırakıp Denizli’ye yerleştim. Defalarca şikâyetçi oldum. Uzaklaştırma kararı alınmadığı için beni dövebilme rahatlığı vardı” dedi. Sanık avukatı, müvekkilinin kendini savunurken olayın gerçekleştiğini belirterek beraatını talep etti.
“BIÇAĞI ÇEVİRMESEYDİM ÖLMÜŞ OLACAKTIM”
Yargılama sonunda, son sözü sorulan sanık Emel Ener, “O gece bıçağı çevirmeseydim ölmüş olacaktım. Canımı korumaya çalıştım. Kimse kendine doğru saplanmak üzere olan bir bıçak karışında savunmasız kalamaz. Herkes benim gibi kendini korumaya çalışır” diye konuştu.
Mahkeme heyeti sanığa ‘eşe karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ardından ise eylemin haksız tahrik altında işlendiğine hükmederek cezasını 21 yıl hapis cezasına çevirdi. Sanığa olay sonrasında sağlık ekiplerini aramak yerine ailesini aradığı için takdir indirimde bulunulmadı…